İslam Öncesi Türk Tarihi ve Kültürü Nedir? AİLE VE EVLİLİK

İslam Öncesi Türk Tarihi ve Kültürü Nedir? AİLE VE EVLİLİK

• Türklerin sosyal ve ekonomik yapısının gelişimi, çeşitli etkenlerden etkilenmiştir, ancak coğrafyanın rolü belirleyicidir. Coğrafya, dünya genelinde cömert olabilir, ancak her yerde aynı düzeyde değildir. Coğrafi farklılıklar, yüzey şekilleri, bitki örtüsü, iklim koşulları ve doğal kaynaklar gibi faktörlerle ortaya çıkar. Bu da üretim çeşitliliği ve miktarında farklılıklara yol açar.

• İnsanların ihtiyaçları ve istekleri her yerde benzerdir, ancak coğrafi koşullar bu ihtiyaçların karşılanmasını etkiler. Bu nedenle, insanlar coğrafya ve doğa ile mücadele ederken, üretim, ulaşım, ve iletişim tekniklerini geliştirmişlerdir. Ayrıca, coğrafi farklılıkların varlığı göçlere, savaşlara ve işgallere neden olmuştur.

•Eğer coğrafi farklılıklar olmasaydı, her yerde her zaman yeterli miktarlarda kaynak bulunabilirdi ve bu da insanların teknolojik ve sosyal gelişimini engellerdi. Ancak, bu farklılıkların varlığı, insanların uyum sağlamasını ve yeni çözümler bulmasını teşvik etmiştir. Bu nedenle, coğrafyanın farklılıklarının, tarih ve medeniyetin gelişiminde önemli bir rolü vardır.

•Coğrafi sebeplerle şekillenen ekonomik faaliyetler toplum yapısına da etki eder. Örneğin tarım yapan bir toplum yerleşik yaşamak zorundadır çünkü toprağını bırakıp gidemez. Yerini terk edecek olursa bir başka grup bölgeyi zapt edebilir fakat hayvancılık ile uğraşan bir toplumda mevsimsel göçler yapmalıdır. Yazın serin kışın da nispeten ılıman bölgelerde yaşamalıdır. Bu yer değişikliği hayvanların yaşaması için şarttır. Bu durumda İslam öncesi dönemde Türkler göçebe miydi sorusu akla gelmektedir.

 Göçebelik Meselesi ve Bozkır Medeniyeti

Ekonomik faaliyetlerin coğrafya neticesinde şekillendiğinden kısaca bahsettik Bozkır ekonomisinin esasını, yüksek ovaları ve yaylaları olan bozkır coğrafyasının iklim şartları icabı, çobanlık ve hayvan besleyiciliği teşkil ediyordu. Konumuzun en büyük sorunu olan kaynak yetersizliği ve kaynakların dikkatli irdelenmeme problemleri karşımıza çıkmaktadır. Bu problem beraberinde bazı yanlış değerlendirmeleri de getirmiştir. Bu noktadaki en büyük yanlış da Türklerin ve tüm Bozkır toplumlarının özellikle İslam öncesi dönemde göçebe olarak tanımlanmasıdır. Bu yanlışın temeli Çin kaynaklarına dayanır. Hunları sadece hayvanları için otlak arayan kimseler olarak tanımlamaktadır. Benzer ifadeler Göktürkler ve Bozkır kültüründen sapmadan önceki dönemlerinde Uygurlar için de kullanılmıştır. Buradaki temel yanlış Hunların ve Türk boylarının sadece hayvancılık yaptığının düşünülmesidir. Bir devletin bir milletin tek bir ekonomik faaliyetle ayakta durması mümkün değildir.

Her Ekonominin Bir Temel Taşı Vardır ;

Ancak bütün ekonomi bunun üzerine inşa edilemez. Bu nedenle hayvancılık Türklerin tek değil en önemli ekonomik faaliyetidir. Türklerin hayvanları da tek türden ibaret değildir. Bu nedenle her tür ayrı bakım ister. Ancak Türklerin beslediği bütün hayvanların ortak özellikleri otla beslenmeleri, su içmeleri, çok soğuk ya da çok sıcak yerlerde yaşayamamalarıdır. Bundan dolayı da Türkler hareketli bir yaşam biçimine sahiptir. Sadece temel üretim kaynakları olan hayvanlarının ihtiyaçlarına ve mevsimlere göre yer değiştirirdi .Bu değişimde sadece yaylak ve kışlak arasında olurdu. Bu yaşam şeklini bugün dahi Anadolu’da görmek mümkündür

AİLE

Ancak bütün ekonomi bunun üzerine inşa edilemez. Bu nedenle hayvancılık Türklerin tek değil en önemli ekonomik faaliyetidir. Türklerin hayvanları da tek türden ibaret değildir. Bu nedenle her tür ayrı bakım ister. Ancak Türklerin beslediği bütün hayvanların ortak özellikleri otla beslenmeleri, su içmeleri, çok soğuk ya da çok sıcak yerlerde yaşayamamalarıdır. Bundan dolayı da Türkler hareketli bir yaşam biçimine sahiptir. Sadece temel üretim kaynakları olan hayvanlarının ihtiyaçlarına ve mevsimlere göre yer değiştirirdi .Bu değişimde sadece yaylak ve kışlak arasında olurdu. Bu yaşam şeklini bugün dahi Anadolu’da görmek mümkündür

Aile, üretim-tüketimde bulunmak gibi ekonomik, çocuğun topluma kazandırılması, eğitimi, korunması, sevgi, serbest zamanların değerlendirilmesi gibi sosyal ve daha pek çok farklı işlevleri olan, bütün toplumlarda en fazla evrensellik gösteren bir kurumdur. Bu özelliklerini dikkate alarak şöyle bir tanım yapılabilir: “Aile, biyolojik ilişkiler sonucu insan türünün sürekliliğini sağlayan, toplumsallaşma sürecinin ilk ortaya çıktığı, karşılıklı ilişkilerin belirli kurallara bağlandığı, o güne dek toplumda oluşturulmuş maddi ve manevi zenginlikleri kuşaktan kuşağa aktaran biyolojik, psikolojik, ekonomik, toplumsal, hukuksal yönleri bulunan toplumsal bir birimdir.

EVLİLİK

Evlenme sırasında, günümüzde dahi benzeri görülebilen bir uygulama ile evlenecek erkek tarafından, kızın ailesine ‘kalın’ adı verilen belirli bir miktar para veya mal verilirdi. Nezaketen verilen bu hediye, kızın yetiştirilmesine bir iştirak; hatta kızın satış bedeli olarak değişik şekillerde  değerlendirilmiştir. Kadının kusurlu olduğu boşanma durumların da, kalın, erkek tarafına iade edilmek zorundadır. Kalın, yaygın olarak taksitle ödenirdi. Fakat kız kaçıranlara, kalını peşin olarak ödeme zorunluluğu koyulmuştur. Kalını bir satış bedeli olarak yorumlamak yanlıştır. Çünkü eski Türk toplumlarında kadının, çağdaşı toplumlara göre sahip olduğu mevki onun evlenme sırasında bir mal gibi alınıp satılmasına engeldir. Türk toplumlarında kadın her zaman söz sahibidir.

Eski Türklerde babadan sonra aileyi anne temsil ederdi. Bu nedenle annenin yeri, babanın diğer akrabalarından ileri olurdu. Babanın mirası anneye değerdi. Çocukların vasisi oydu.

Eski Türklerde bir genç evlendiği zaman ne gelini baba ocağına getirir ne de kendisi gelinin ocağına giderdi. Dolayısıyla iç güveyi veya iç gelinlik yoktu. Erkek baba ocağından hissesine düşen malı alır; kız da ‘yumuş’ adı verilen çeyizini getirirdi. Erkek ve kız, mallarını birleştirerek ortak bir ev kurarlardı.

Yeni evlenenlere temiz ve beyaz yeni bir çadır yapılır, eski çadırlar kirlenmiş ve kararmış olduğu için bu yeni çadırlara ‘AK EV’ denirdi.

administrator

Related Articles

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *